‘1978’li yıllar olaylı yıllardır. Üniversite/yüksekokul ve liselerde boykotlar/işgaller, hemen hemen her gün cadde / sokak / meydan / okullarda yaşanan çatışmalar sonucu gençler / aydınlar / gazeteciler / siyasiler gibi toplumun değişik katmanları yanında çok sayıda güvenlik görevlisi de yaşamlarını yitirir. Ölüm haberleri giderek artarken, 100’ün üzerinde ölü, binlerce yaralı ile Maraş olayları gibi toplumsal travmalar yaşanır.’
1978 yazında Polis Koleji mezunu olarak Polis Enstitüsüne devam etmeye hak kazanıp stajyer polis memuru olarak özellikle Doğu-Güneydoğu bölgesinde belirlenen (Diyarbakır, Elâzığ, Malatya gibi) illerde zorunlu ilk stajımızın ardından Ekim ayının ilk haftasında eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla Ankara’ya okulumuza dönüyoruz. Bizler Enstitü 1. Sınıf öğrencisi olarak Anıttepe yerleşkesinde öğrenime devam ederken aynı yerleşkede bulunan Kolej, İstanbul yolu üzeri AOÇ karşısı Çamlıca yerleşkesine taşınarak Enstitü’den ayrılır. Anıttepe yerleşkesine yapılan 2 yurt binası artık Enstitü öğrencilerine tahsis edilir. Zaten 1978-79 eğitim dönemi başlar başlamaz yapılan yönetmelik değişikliği ile tüm öğrencilere yatılı okuma zorunluluğu getirilir. Artık evli veya evi olanlar Kolejdeki gibi hafta sonu evci çıkabileceklerdir.
Yönetmelik değişikliği bizim gibi bekar arkadaşlar
açısından bir sorun/sıkıntı yaratmasa da özellikle evli ve kadrolu olanları
rahatsız edecektir. İlk hafta yeni çıkan yönetmelik üzerine Enstitü
3.sınıfların başlatmış olduğu öğle yemeğine girmeme eylemine okulun bahçesinde
bulunan tüm öğrenciler destek verince, bizlerde 1. sınıf öğrencileri olarak ne
olup bittiğini tam anlamadan -resmi okul
hiyerarşi psikozu ve gençlik heyecanı ile- kendimizi bu protesto eyleminin içerisinde
buluruz. Öğle yemeğini protesto eylemi bir anda ‘yurdu verdik müdüre, müdür
girsin etüde’ şeklindeki sloganların ardından ‘Müdür istifa’ şeklinde atılan
sloganlarla boykota
dönüşür. Müdür istifa şeklindeki sloganlar, ‘Bakan ve Hükümet’ istifaya
kadar gider…
(O dönem
CHP azınlık hükümeti, İçişleri Bakanı: İrfan ÖZAYDINLI, Emn. Gen. Müdürü:
A.Haydar ÖZKIN, Enstitü Müdürü: Alaatin TUNA, Müdür Yardımcısı: Yaman GALOLAR idi.)
Boykot eylemi, -akşam
yemeğine de girmeyip protestomuz devam edince- Ankara’da duyulup EGM/Emniyet
teşkilatı açısından sıkıntı/handikap oluşturunca -boykotun provoke edilmemesi
ve güvenlik açısından- giriş çıkışlar yasaklanır. Gece yarısına doğru geç
saatlere kadar boykot sürer.
(Genel
Müdürlükten gelen yetkililerin özellikle son sınıf öğrencileri ile ikna
çerçevesinde görüşmeler yapıldığı ve eylemi daha ileri götürmemiz durumunda
siyasi bir olaya dönüşme ihtimali sonrası disiplin hükümleri gereğince okuldan
ihraç edilme sınırına gelindiği, bu nedenle boykotun sona erdirilmesinin
hepimizin yararına olacağı bağlamında söylemler bizlere bir şekilde iletilir.)
Yatılı öğrenime özellikle evli ve kadrolu son sınıf öğrencilerin
tepkisi ile başlayan boykot geceyarısı sona erdirilip, okul tatil edilirken,
ertesi gün herkese birer Kırıkkale tabanca zimmetlenerek geçici görevle -daha öğrenciliğin ne olduğunu
anlamadan/tadına varamadan okuldan uzaklaştırılıp- genellikle tercih
ettiğimiz kadrolara gönderiliriz. (Ben
memleketim Sakarya ilinde göreve başlarım.)
1979 yılının ilk aylarında boykotu soruşturmak için
görevlendirilen müfettişler kadrolara gelerek ifadelerimizi alırlar. İlk
sömestr kadroda geçer, ikinci sömestr ise okulun yeniden öğrenime açılması
kararı ile Ankara’ya döneriz. Müfettişlerin raporları doğrultusunda olayın sorumlusu/elebaşısı
olarak belirlenen son sınıf öğrenciler tart gibi ağır cezalar alıp geçici
olarak kadroya gönderilirken, bizlere de yılsonuna kadar hafta izinsizliği
cezası verilir. İkinci sömestr birinci dönemin derslerinin eklenmesi ile yoğun
ve hızlandırılmış bir şekilde devam ederken, tüm seneyi bir döneme sığdırıp
yoğun bir tempo içerisinde öğrenim görürüz. Bu sürecin tabi ki kazaları olur.
Hukuk Başlangıcı dersinden ikmale kalıp ilk sınavı vererek 2.sınıfa geçerken, bu
dersi ikmal/bütünlemede veremeyen 15-20 arkadaşımız sınıfta kalarak bir devre
kaybeder.
Polis Enstitüsü’nde ilk boykot eylemi -bizim boykotun 10 yıl öncesinde- 1969 yılında yaşanmıştı. O dönemin Enstitü Müdürü İ. Hakkı DEMİREL tarafından 1969 boykotu şu şekilde aktarılır: “O sıralarda genel müdürün, ‘Mesleğe dışarıdan 40 mülkîyeli daha alacağım’ diye bir açıklaması olmuştu. Öğrenci bunu duymuştu. Önünün tıkanmasını istemiyordu. Hiç nöbet tutmadan, gece görevi yapmadan doğrudan şube müdürlüğüne ya da daire başkanlığına tepeden inme alınmalar, öğrenciler arasında huzursuzluklar yaratıyordu. Boykot kararı alınınca öğrenciler bahçeye çıkmışlar. Necatibey caddesine boya ile ‘3201’e HAYIR’ diye yazmışlar. Çünkü 3201 S.K. Mülkiyelilerin girişine imkân veriyor. ‘Kaymakamlar, emniyet müdürü ile muadildir’ diyor. Öğrenciler haklı olarak isyan ediyorlar ve derse girmiyorlar. Gen.Müd.V. gelmiş. Yuhalamışlar. Yardımcıları gelmiş, onları da yuhalamışlar. Benim yardımcılarım da telaş içine düşmüşler. Bu olay üzerine Enstitü Md. görevden alınıp tüm enstitü öğrencileri polis memuru olarak illere dağıtılmışlar.”
(Bkz. Erol ÖZDEMİR, Çağın Polisi
Dergisi 2005:15–24.)*
1978 yılında bizim döneme denk gelen Polis Enstitüsü boykotuna ilişkin internet ortamında yapmış olduğum taramalarda ise herhangibir haber, yazı bulamadım. Sadece TBMM Tutanaklarında yer alabilmişiz. (10.1.1979 tarihli TBMM oturumunda bir dönem Enstitü’de de ders veren AP Milletvekili A. Gültekin KIZILIŞIK tarafından okulun bir an evvel açılması dile getirilmiş.) Belki de benim kaleme aldığım bu satırlar 40 yıl önce yaşananlarla ilgili, 1978 Polis Enstitüsü boykotuna ilişkin o günleri anlatan ilk yazılı veri olacak gibi..
1978 Boykotunun ne tür bir getirisi/kazancı olmuştu, bilemiyorum! Sadece o dönemin devlet adamlarını/idarecilerini; bizleri, gençlik hatası/kazası olarak olgunlukla tolere ederek, -daha asaletimizin tasdik olmaması nedeniyle kapının önüne koymayıp- kazanmalarını kendi adıma şükranla yad ediyorum.
Saygı, sevgi ve selamlarımla…
(Ekim 2018)
Remzi KOÇÖZ