Şehit Emniyet Müdürü; ALİ GAFFAR OKKAN...*
'O, Diyarbakır’da terör örgütleri ile amansız mücadelesi
yanında;
Ağabeydi/babaydı/ vizyondu, Tutmadığı el/Yüreğine dokunmadığı insan bırakmayan/
Yaşlıya
baston/Çocuğa amca olan, Halkla devlet arasında gönül köprüsü kuran/
gönülleri
fetheden, adeta Devletin gülen yüzü olarak Efsaneleşen
bir Emniyet Müdürü idi.'
Erzurum Emniyet Müdürlüğü
kadrosunda şube müdürü olarak görevli iken 24 Ocak 2001 Çarşamba akşamı mesai
sonrası lojmana geldiğimde şoförlüğümü yapan Polis Memuru A.Celil İLHAN telefonla, Diyarbakır’da olanları izleyip
izlemediğimi Emniyet Müdürü Gaffar OKKAN ve korumalarının şehit olduğunu
bildirmesi üzerine bir an donakalıp, başımız sağ olsun diyebildim. Hemen TV’den
değişik kanallardan olayın ilk izlenimlerini ve Gaffar OKKAN’la yapılan en son
röportajları gözlerim dolarak ve hüzünle izledim. O’nun bir yıl öncesinde
İstanbul’da Hizbullah Terör Örgütünün çökertilmesinde Diyarbakır Emniyet Müdürü
olarak oynadığı rolü biliyorduk. Başarılı çalışmaları nedeniyle adı İstanbul
Emniyet Müdürlüğüne geçerken, Hizbullah ve diğer terör örgütlerinin de bir
numaralı hedefleri arasında sayılıyordu.
Gaffar OKKAN kendisiyle yapılan en son röportajlardan birinde; “Kendisine suikast yapacak bir timin ele
geçirilmesinden sonra verilecek bir canının olduğunu 5-6 tetikçinin daha
Türkiye’de kanlı eylemler gerçekleştirmek için pusu da beklediklerini bunların
ele geçirilmesi için mücadele verdiklerini” belirtirken, kendisi akşam
makam otosuyla Emniyet Müdürlüğüne yakın Şehitlik kavşağında pusuya düşürülerek
korumaları ile birlikte şehit edilirler. Bir anda tüm Türkiye Diyarbakır’a
kilitlenir. Emniyet Teşkilatı değerli bir müdürünü kaybetmenin şokunu yaşarken,
bende televizyon başında şok olanlardan biriydim. O’nun canlı görüntülerini ve
konuşmalarını görünce ölümüne inanamıyordum. Haberlerin devamında 8 yıl öncesinde 1993 yılı 24 Ocak
günü aynı karanlık güçler tarafından
katledilen Uğur MUMCU anısına yapılan törenler iyice üzüntümü
katmerleştirir.
(Biri Diyarbakır Emniyet
Müdürü olarak ‘Halk ile Devleti’ bir araya getiren, Terörle Mücadeledeki
başarıları ile Emniyet Teşkilatının yüzakı olan vede yanında staj
yaptığım meslek büyüğüm/abim/müdürümdü. Diğeri ise Atatürk ve Cumhuriyet
sevdalısı, Türkiye’nin çok değerli bir kalemi, bir aydın, bir gazeteci vede
Çocukluğumdan beri köşe yazılarını ve kitaplarını ilgiyle okuduğum bir
yazardı…)
Güzel abim, cesur ve yürekli müdürüm,
görevi başında iken şehit edilen nadir emniyet müdürlerinden biridir. Bizler
henüz Polis Enstitüsü/Akademisi 2. sınıf öğrencisi iken 1979 yılı Eylül ayında
Adana Emniyet Müdürü Cevat YURDAKUL, derin/karanlık güçler tarafından terör odaklarınca şehit edilmişti. (Zonguldak stajı bitiminde bir grup kolejli
arkadaşla Adana’ya akabinde de Ankara’da ki cenaze törenine katılmıştık.)
O yıllar acımasızca devam
ederken bir sene sonra ki stajımız da İzmir’e geldik. Kader ora da -hem Kolejli bir ağabey hem de Sakaryalı bir
hemşehri olarak- yakından tanımamıza sebep olur.
1980
yaz stajında İzmir’de, Trafik Ekipler Amiri olarak Başkomiser rütbesinde tiril
tiril üniforması ile O’na gıpta ile bakarken, O’da bizlerin Akademi öğrencisi olarak kadroya örnek olmamızı/görünmemizi
istiyor, -staj da öğrenciliğin vermiş
olduğu rehavetle sakal/bıyık bırakıp spor olarak giyinmemizi yadırgarken- biz
de kendisini fazla şekilci ve disiplinli buluyor, yıllar sonra kadroya
çıktığımızda (meslek yaşamımda ilk sarı
zarf aldığım amir olarak) kendisinin haklılığını yaşayarak görüyorduk.
1980’li
yılların akşam trafiği İzmir’de çok yoğun olurdu. Kendisi de öncelikli olan
kavşaklarda görev alarak trafiği akıtmağa çalışır, terör örgütlerinin bombalı
pankartları ile trafiği tıkamalarına bomba ekibi gelene kadar kendi usulü ile
müdahale ederek trafiği açar, halkın üzerinde oluşabilecek olumsuzluklara can
siper olurdu.
1987 yazında ilk şark görevi olarak Urfa’ya tayinim çıktığında, O’da Urfa’da ki görevini 1 yıl
öncesinde tamamlayıp 1986’da Eskişehir
iline atanmıştı. 1995 yılında İncirliova İlçe Emniyet Müdürü iken Didim
Kampında aynı dönemi ailece paylaşırız (Eşi
Zerrin Hanım, Kızı Sezin ve oğlu Can). Kars Emniyet Müdürü iken dünyaya
gelen küçük oğlu Can’ı kucağına alıp denizde yüzdürmesine tanık oluruz. Aynı
kamp döneminde düzenlenen tavla turnuvasında ilk turda kendisi ile eşleşip, zorlu
geçen oyun sonrası ben kaybederken, kendileri turnuvayı kazanırlar.
1998 Şubat
ayında ikinci şark görevi için Erzurum’a geldiğimde, 1997 yılı sonlarında Kars
Emniyet Müdürlüğünden Diyarbakır’a gidişini, oradaki çalışmalarını bültenlerden
ve ulusal basından izliyordum.
Sonrasında 2001 yılının 24 Ocak günü 17:45 sıraları ülkesini ve görev
yapmış olduğu bölgenin huzurlu ortamını istemeyen terör odaklarınca haince
pusuya düşürülerek aramızdan ayrılır.
25 Ocak günü saat:11:00’de
Diyarbakır’da yapılan cenaze töreninde Diyarbakır halkı -tarihinde ilk kez- şehit
olan bir Emniyet Müdürü Gaffar OKKAN ile Mehmet KAMALI, Mehmet SEPETÇİ,
Selahattin BAYSOY, Atilla DURMUŞ ve Sabri KÜN isimli 5 Polis Memurunu büyük
bir katılımla memleketlerine uğurlar. Arkasından Ankara ve Sakarya/Hendek’te
yapılan törenler sonucu sonsuz istirahatgahına ulaşır. Türk Halkı ve de
Emniyet Teşkilatı Diyarbakır şehitlerini bağrına basıp yüreğinin derinliklerine
gömer.
Sonuç olarak; Emniyet Teşkilatı,
içerisinde yetişmiş nitelikli bir yöneticisini; Türkiye’de yiğit bir evladını,
tarihinde ilk kez geniş katılım ve yelpazede ulus olarak terörü lanetleyerek
toprağa verir. Toprağın bol olsun, sonsuzluğa doğru hoşçakal, Değerli Ağabey...
Remzi KOÇÖZ (25 Ocak 2001 /
Erzurum)
*Ali Gaffar OKKAN; Fikri-İmran oğlu, 1952’de Sakarya/Hendek ilçesinde doğar, 1967 yılında girdiği Polis Kolejini 1970’de bitirir, 1973’te Polis Enstitüsü/Akademisinden (35333 sicil sayılı) Komiser Yardımcısı olarak mezun olmasının ardından İzmir Emniyet Müdürlüğünde göreve başlar. Sonrasında Şanlıurfa (1983-86), Eskişehir (1986-1993) illerinde çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra, 1993'te 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfien Kars İl Emniyet Müdürü olarak atanır. 1997'de ise Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olur. Aynı zamanda Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü mezunudur. Eğitimci Zerrin Hanım ile evliliklerinden Sezin ve Can isimli iki çocuk babasıdır.