“Yaş, çok çok önemli çok önyargılı olmamak lazım, Allah hepimize zihinsel ve fiziksel sağlıklı yaşlılık nasip etsin…” (13 Ocak 2021) Kadir CANBELDEK
KADİR
CANBELDEK ANISINA...
‘Polis Koleji
orijinli 1973 Polis Enstitüsü/Akademisi mezunu kısaca 73’lü abilerin bende ayrı
bir yeri var. (Özer Altan/rahmetli M.Akif abimin ortaokuldan arkadaşı, rahmetli
A.Gaffar Okkan/İzmir stajından, Süleyman Ulus, Mehmet Koca/Çanakkale görevinden
vd…) 1975’de gurbete Ankara’ya/Koleje geldiğimde, 1973 Kara Harbokulu mezunu
abim o dönem Kolejle bitişik olan Jandarma subay okulundaki eğitimini
tamamlayıp Teğmen olarak Sivas’a atanırken, çocukluk arkadaşı Özer Altan
abilerle beni tanıştırır. Kolej günlerimizde Ayrancı’daki bekar evlerine
uğrarken, (Cumhur Yıldırım, Şeref Oktay/73, Tuncay Özkul/78 ilk etapta
tanıdığım/tanıştığım ağabeyler), kültür altyapımızda bu evlerin katkısı
olacaktır.’
Kadir Canbeldek/73’lü kendi dönemi, arkadaşlık/dostluk/insani ilişkileri ve de onu yakından tanıyanlar için çok özel bir şahsiyet. 1952 Denizli/Yatağan doğumlu, 1967 Polis Koleji girişli 1973 Polis Enstitüsü Mezuniyet sonrası Polis Kolejinde 1973-74 yıllarında sınıf komiserliği yapmasının ardından çok sevdiği ve sonrasında yaşamını sürdüreceği İzmir iline atanır. Bu arada Ankara Hukuk Fakültesini de bitirmiştir. (Sonrasında 1976 yılında TODAİE eğitimi nedeniyle 1 yıl kadar Ankara’da kaldığı arkadaşlarına ait ev benimde uğrak yerim olan Özer abilerin evidir.) İzmir sonrası Kars ilinde görev yaparken, -çok sevdiği/çocukluğunu/gençliğini verdiği- Emniyet Teşkilatından 1983'de ayrılıp sivil yaşama geçerek İzmir’de Avukatlık yapar.
Onunla görevde/sonrasında yollarımız hiç kesişmez. Ta ki
Cumhuriyet’in 100. Yıl etkinlikleri kapsamında -Kolej Platformu tarafından organize edilen ve benim açımdan emeklilik
sonrası birnevi Kolej buluşması olan 29 Ekim haftası ile- 10 Kasım 2019
günü/akşamında Ankara’da karşılaşır, yanına gidip kısa bir sohbet ve sağlık
durumu ile ilgili bilgilenirim.
Sonrasında paylaşımlarımda, yazılarımda özellikle
gazete yazılarımda beni ilk tebrik edenlerin başında yer alır. “Cumhuriyet aydını olarak aydınlatıcı
yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum, kutluyorum” şeklindeki onure edici
sözleri, ‘acıyı paylaşmanın kolay, başarıyı takdir etmenin zorluğunu’, kısacası
egoizmi anımsatır.
17 Ocak 2021 Pazar sabahı Kadir Canbeldek abimiz ile
telefon görüşmemizde hastalığının son 1 aylık süreçte nüksedip durumunun biraz
ağırlaştığını ve hastanede olduğunu, yazılarımı/paylaşımlarımı beğendiğini ve
özellikle Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan yazılarımı beğeni ile takip
ettiğini söylerken sesi biraz ağır ve yorgundu. Bir arkadaşının (16 Haziran 2020’de yaşamını yitiren
araştırmacı/yazar Metin Aydoğan) kitaplarından göndermek için adresimi
istemişti. Konuşmakta zorlandığı için sadece kendisini dinlemekle yetinerek
sağlık/şifa ve kolaylıklar dileğinde bulundum. Yaklaşık 5.5 dk süren konuşmamız
ister istemez beni etkilemişti. Çünkü bu hastalık/kanser türevi,
insanlar/insanlık için zorlu bir mücadele, çetin bir sınavdı. Hele bir
abinizin/yakınınızın/arkadaşınızın son yolculuğunu birebir yaşamışsanız, daha
da zordu.
Hastane/tedavi durumunu kimseyle paylaşmamamı tembih
ettiyse de ben İzmir’de bulunan Mustafa Acar/73 ve Ömer Kılıç/77 ağabeylerle
hastalık durumunu paylaştığımda onlarında süreci takip ettiklerini ve üzgün
olduklarını anladım. Tabi ki ardından kendisi ile ilgili duygularımı whatsapp
üzerinden biraz uzun sayılabilecek bir metin halinde paylaşırken, ‘sağlık mücadelesinde kolaylıklar vede
sağlıklı günlerde görüşebilme’ dileklerimi ilettim. Cevaben, “Güzel ve onur verici duygu ve düşünceniz
için teşekkür ederim” şeklinde karşılıklı yazışmamızı “Gökkuşağı” emojini
ile sonlandırırken dostları/sevdikleri ile birer birer vedalaşmakta olduğunu
hissettim.
19 Ocak Salı sabahı Ömer Kılıç abimizin Kadir Abinin
yoğun bakımda olduğunu ve zorlu bir sürece girdiğini üzülerek söylemesi
üzerine, 2 gün öncesinde görüştüğüm/mesajlaştığım Kadir abimin daha da zorlu
bir sürece girdiğini, yoğun bakım denilen Araf’ta yaşam mücadelesi verirken, (Kadir abinin emanetlerini Günay Uslu ağabey
ve Yusuf Fidan kardeşime ulaştırırken, Mustafa Acar ve Ömer Kılıç yanında
A.Galip Savaşır ve Hüseyin Şahin abiler ilede hastalık sürecini paylaşmıştık.) Yaşam
kadar sonlanmasının da bizim elimizde olmadığı gerçeğinin bilinciyle,
Dualarımız onunla idi!
Ölüm ergeç hepimize ulaşacak. Ama erken ama geç. Güzel
eserlerle/çalışmalarla/anılarla/yardımlaşmalarla/dostluklarla ve de erdemli bir
insan olarak ayrılabilenlere ne mutlu! Aslolan insanları yaşarken değer
kılmaktır.
(Bende bu bağlamda;
büyüklerim/arkadaşlarım/dostlarım ile hayatın akışı içerisinde fırsat yaratıp
ziyaret ederek/arayarak, çok özelde de biyografi/portre şeklinde yazarak,
tarihe not düşmeye çalışırım.)
Hayat akıp gidiyor. Akıp giden hayatın hergün
aramızdan birimizi, -yakınlarımızı/ sevdiklerimizi/dostlarımızı- alıp
sonsuzluğa götürürken, son yolculuğunda yanında olamamanın burukluğuyla,
kendimizce birşeyler yazarak/paylaşarak vefa/gönül borcu yanında, birbirimize
enerji/moral vermeye çalışıyoruz.
Değerli Ağabeyimiz, Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı
Kadir Canbeldek’e;
Allah'tan rahmet dilerken,
Ailesi/yakınları/sevenleri/dostları/meslektaşları ve de Kolej camiasına
başsağlığı/sabırlar diliyorum.
Toprağın bol, ışıklar yoldaşın olsun Değerli Ağabey...
(31 Ocak 2021)
Remzi KOÇÖZ