1.11.23

İÇİMİZDEN BİRİ: BÜLENT KILIÇTEPE

 “Havalanmak ve uçmak dünyanın oluşumundan beri varolan yerçekiminin gücü ile mücadele etmek nasıl bir uğraştı acaba?

-Yerçekiminin o bitmeyen sonsuz gücüne karşı koyarak uçmak, insanın özgüvenini artırıyor.

-Gökyüzünde bazen topluiğne başı kadar bir bilginin yeryüzündeki rütbelerinizden ve mal varlığınızdan kıymetli olduğunu fark ettiğinizde yaşamla ilgili çok şey öğrenmişsiniz demektir.

-Havacılık için; heyecan, saygı, sevgi, korku, tedbir, disiplin, eğitim, sağlık, bilim, teknik, çalışkanlık ve daha birçokşey, hepsi birarada denilebilir.”  Bülent Kılıçtepe

POLİSLİKTEN PİLOTLUĞA

-Hangar Muhabbetleri-

1987 sonbaharında, İstanbul’dan Antalya’ya istemdışı/zamansız bir tayin yani sürgün sonrası, onun deyimiyle “uyumsuzluk” gerekçesiyle İstanbul’dan uzaklaştırılırken, Antalya havalimanı şube müdürlüğü sürecinde, kendini kızakta hissederken, kendisine -yine kendi gayretiyle- yeni bir kapı açılacaktır: Havacılık.

1993 yılında hunharca katledilen araştırmacı/gazeteci Uğur Mumcu ile ilişkileri dost seviyesinde, ülkenin kaçakçılık sorunlarını paylaşırken İstanbul’dan neden gönderildiğinin cevabını da bulmuş olacaktır.

İdarenin muhalefetine/onay vermemesine rağmen -arkadaşlık/kişilik/güven ilişkisiyle- çocukluk hayaline 34 yaşlarında adım atarak; yeni bir uğraş/heyecan/çevre/arkadaşlar/dostluklar ve yeni bir atmosfer oluşturacaktı.

Meslekte pasifize edildiği günlerde kendini farklı bir kulvarda bulacak, havacılık dünyasında kendine bir alan yaratacaktır. Yaşamına yenilikler katarak daha donanımlı olarak mücadeleye devam diyecektir.

Sürgünde hayalinin gerçekleşmesini sağlayacak yeni dostluklar sayesinde pilot olacaktı. Görev istirahatindeki boş saatlerinde -kurum izni olmayan gayrıresmi bir kursiyer olarak-, 50 saatlik özel pilotluk lisansı kursunu tamamlamasının ardından yılmayıp, 220 saate çıkararak profesyonel ticari pilotluk lisansını alacak, kazasız-belasız tamamlayarak bir zorluğu başaracak, kendince çocukluk hayalinin gerçekleşmesini sağlayacaktı.

Son eğitim uçuşundan sonraki duygularını yalınlığıyla paylaşacaktır;

-…İrkilmiştim, …gergindim, …mutluydum, …hüzünlüydüm.

-Herşey çok hızlı akıyordu, sonraki saatler ve yarınlar hep meçhuldü.

Yıllar önceki sevdasını beyaz bir uçağın kanadında ansızın bulacaktı!

O bir polis çocuğu ve Polis Koleji aidiyetinden biri olarak, 1974 Polis Akademisinden mezuniyet sonrası 11 ilde değişik rütbe/görevlerle ağırlıklı olarak kaçakçılık ve narkotik birimlerde 40 yıllık polislik yaşamında, havacılık onun dünyasına farklı bir renk katacaktır. 1988-1991 arası 3 yıllık THK kursiyer eğitimi sonrası pilot olacaktır. 1993-96 arası polis helikopteri kullanacak, 1997 sonbaharında 1. Dünya Hava Oyunları sürecinde -mesleğinden geçici bir süre ayrı kalacak- THK’da 2 ay görev alacaktır. 2004 yılı emeklilik sonrası da kendini boşta bulmayacaktır.

Bir koltuğa birden fazla karpuz sığdıran kişiler arasına girmiştir. O aslında bir polis amiri/müdürü olarak kaçakçılık ve narkotik birimlerinde kendini bulmuş adeta bütünleşmiş. Emeklilik yaşamında da uyuşturucu maddelerle mücadele kapsamında toplumu/gençliği aydınlatma misyonunu yüklenmiş, adeta kendini adamış bir gönüllü olarak; konferans/sempozyum/sunu/tv programları/yazılarla farkındalık yaratmaya çalışacaktır.

Kendisiyle yarışan, kendini aşmaya çalışan bir kişi olarak; Uyuşturucu maddelerle mücadele kapsamında tv programları/konferans/sempozyumlara katılımları devam ederken, artık onun yaşamı uyuşturucu ile mücadele ve havacılık hikayeleri ile bütünleşecektir.

2015 yılı itibariyle TRT Belgesel kanalda kendi danışmanlığında 8 bölümlük “Havacılık Hikayeleri” programı sunacaktır. Ayrıca ‘Havacılık Hikayeleri’ni kendi oluşturduğu (http://havacilikhikayeleri.com) web sitesinde paylaşırken, “Hangar Muhabbetleri” adıyla kitaplaştırarak,

“İşin ucunda en ufak hatada hayatın gidecekse insan gerçekten korkuyor” derken, korkunun insani bir duygu olduğunu, havacılık dünyasındaki dostları ve kendisinin yaşadığı ilginçlikleri (okurken hop oturup kalktığınız, nefesinizi kestiğiniz, -uçağa ilk kez 39 yaşında binmiş bir kişi olarak- adrenalin yüklü bu kadarı da pes dediğiniz yaşanmışlıkları) okuyuculara öyküleştirip aktaracaktır. Havacılık dünyasına bir gönüllü olarak güzel anlatımıyla farklı bir katkı sunacaktır. O dinamik yapısı/enerjisiyle -hem havacılık hem uyuşturucuyla mücadele bağlamında- koştururken, diğer yandan yeni çalışmalara da imza atmaya devam edecektir.

Takdire şayan bir çaba, başlı başına bir mücadele/başarı öyküsü.

Emeğine/yüreğine/cesaretine sağlık,

Sağlıkla/sağlıcakla/üretkenliğinle kal,

Sevgili Bülent Kılıçtepe Ağabey…

(22. 10. 2023)

Remzi KOÇÖZ






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.