GÜNÜMÜZ POLİSİ
(164.Yıl - 2009)
“Başın eğik durursan kendini görürsün, dik
durursan evreni görürsün.” (Atasözü)
2000’li yıllara doğru Türk Polis Teşkilatı personel, araç,
gereç, teknik ve bilgi donanımı açısından 21. yüzyıla hazır bir yapılanma
sürecine girmiştir. Özellikle ‘Bilgi Çağı’nı yaşayan Dünya ile entegre olma
açısından son sürat yapılanmasını günün gelişen, değişen koşulları
doğrultusunda çok yönlü olarak sürdürmektedir. Bu sürat birlikte görev yapmış
olduğu Mülki-Adli-Askeri Kurumlar başta olmak üzere diğer kuruluşlarla
kıyaslanınca küçümsenmeyecek bir mesafe kat edilerek AB Normlarında bir
yapılanma, Uluslararası arenadaki emsalleriyle yarışacak bilgi-deneyim ve
teknik olgunluğa ulaşmıştır.
Türk Polis Teşkilatı Yurtiçinde
olduğu gibi Uluslararası alanda da Birleşmiş
Milletler çatısı altında Bosna-Kosova-Makedonya gibi sorunlu Balkan
ülkeleri yanında, Afrika, Uzakdoğu Asya gibi Dünyanın farklı kıtalarında,
farklı bölgelerinde görev üstlenerek başarı ile yoluna devam etmektedir.
Kriminal Polis Laboratuarlarımız, Dünyaca uygulanan son tekniği
kullanarak. Başarılara imza atmış, yapmış olduğu çalışmalar uluslararası
arenada güven uyandırmıştır. Olay Yeri
İnceleme Şubelerinin Teknik Bürodan görevi devralarak son sürat
olayları aydınlatmak için yapılanmış ve de olayların çözümlenmesi aşamasında
Tekniği öne çıkarmış ve de sonuçlara da ulaşmaya başlamıştır. Bu aşama Polis
Teşkilatımız üzerinde Usta-Çırak yapılanmasına ilave olarak, Bilim-Teknik Akıl
ve Mantığı öne çıkarıp, uygulamaya koyarak hayata geçirmiştir.
“Suçludan delile ulaşma yerine, delilden suçluya ulaşma” prensibi
Adaletin gerçekleştirilmesi yolunda çağdaş ulusların yıllar önce hem fikir
oldukları prensibi hayata geçiriyoruz...
Bilgisayar ve Pol-Net ağı
kullanımı maksimum seviyeye ulaşarak Bilişim
dünyasında, İleri ülkeleri gıpta ettirecek bir noktaya gelinmiş, e-Devlet‘e giden yolda e-polis olarak diğer kurumların önünde
yer tutmaktayız.
Önleyici hizmetler yapılanması olarak karşımıza çıkan uygulama
sokağa hakim olmayı amaçlamıştır. Olaylara anında müdahale edecek, Önleyici
Hizmetlerin yapılandırılması suçları oluşmadan, suç işleyecekleri caydırma
açısından önem kazanacaktır. Artık çağdaş polis suç olduktan sonra Adaletin
yerine getirilmesini sağlamak yerine suçun oluşmasını engellemek için, önleyici
hizmet ağını yaygınlaştırmaya, bu konuda mesafe kat etmeye başlamıştır.
Diğer yandan gençliğin Uyuşturucu, Terör vb. kötü alışkanlıklardan
korunması faaliyetleri kapsamında çalışmalar ciddi bir şekilde yürütülerek,
mücadele kesintisiz sürdürülmektedir. Polisimiz,
Çocuk Polisi ile sorunlu
çocukların toplum dışına itilmesini önleyerek geleceğin potansiyel suçlularının
önüne geçmeye çalışmaktadır. Buda Önleyici Hizmetlerin çok uzun vadeli bir
yatırımıdır. Özürlü vatandaşlarımız üzerinde 2559 sayılı Polis Vazife Salahiyet
Kanununun 1. Maddesindeki Polisin tanımının içerisindeki “Alil ve acizlere yardım eder” cümlesi
yardım görevinin hayata geçirilmesidir. Buda Polisimizin suç ve suçlularla
mücadelesi yanında insana hizmet parolası ile yeni bir güvenlik politikası-Stratejisi
yaratmasıdır..
Özel Harekat Birimlerimiz
Operasyonel gelişmişlik açısından şehiriçi ve kırsal olmak üzere her türlü
koşullarda görev başarısını kanıtlamış, teşkilatın gurur kaynağı olmuştur.
Polisimiz Havacılık, Denizcilik alanında
da aşamalar kaydederek hava filosu ve deniz filosu oluşturarak; pilot, balık
adamı, dalgıç şeklinde yardım ve kurtarma ekipleri yetiştirmektedir.
Bilgi çağının gerektirdiği yenilikleri personelimize kazandırmak,
halka daha iyi hizmet vermek, bilgi ve hizmet kabiliyetini artırmak amacıyla,
yeni teknik ve yöntemleri öğrenme ve zamanında uygulanması için personele
yönelik değişik platformlarda Konferans, seminer, Panel gibi eğitim
faaliyetleri yaygınlaştırılırken, diğer yandan da Teşkilat içerisinde hizmet
içi eğitimler, branş kursları, değerlendirme toplantıları belirli periyotlarla
sürdürülmektedir.
‘Toplum Destekli Polis’ uygulaması
günden güne güçlenip, “Bana dokunmayan
yılan bin yıl yaşasın” anlayışını değersiz kılarak, huzur ve güvenlik
toplumla birlikte yakalanacaktır. Dolayısıyla halkla ilişkiler daha da önem arz
edecektir. Varlığımızın temel eksenini
Toplum ve onun bir parçası olan insan unsuru oluşturmaktadır. İnsan unsuru
ekseninde, Tüm toplumun huzur ve güvenliğini sağlamak temel görevimiz olup, bu görevi
ifa edenlerin de halkın desteğine ihtiyaç duyduğu ve duyacağı bir gerçektir.
Günümüzde de halkın destek ve güveni en temel unsur haline gelmiştir.
Polis-Halk ilişkilerinde, Polise
standart bir davranış modelinin kazandırılması başarı için esastır. Buda; Kıyafeti düzgün, Güven veren, İletişim becerisi olan, Saygılı, Güler yüzlü, Hoşgörülü, Eşit
davranan, Yardım sever, Uyumlu, İşine bağlı, Eğitimli, Mevzuata hakim vede yıldızımızdaki bizi biz
yapan değerlerimiz doğrultusunda Polis yetiştirmekle gerçekleştirilebilir. Ayni
zamanda bu değerler Polis mesleğinin Etik
değerlerini de oluşturmaktadır. Bu amaçla; gerek hizmet öncesi ve
gerekse hizmet içi eğitimlerde Teşkilat mensuplarımızın en iyi bir şekilde
yetiştirilmesine çaba sarf edilmektedir.
Türk halkının Emniyet Teşkilatına
olan güveni, inancı devam ettiği sürece; teşkilatımız daha iyiye, güzele ve
yeniliklere imza atmaya devam edecektir. Polis, kaliteli hizmet ürettiği, tutarlı davranış sergilediği sürece halkın gözünde büyüyecek,
sevgi ve güven tazeleyecek; saygınlığı yükselecektir.
Teşkilatımız bugüne kadar olduğu
gibi bundan sonrada; bireylerden öte toplumun genelini memnun etme adına,
hizmet sektörü olarak kendine düşen görevleri bugünlerde olduğu gibi yarınlarda
da azim, sabır ve kararlılıkla sürdürecektir.
Genel durum ve hizmetler açısından teşkilatımız gerçekten zor olan bu
görevine rağmen etkin, verimli ve sorumlu bir çalışma ortaya koymak
zorunluluğundadır. Çalışma koşulları paralelinde ekonomik ve özlük hakların
iyileştirilmesi de en büyük beklentisidir.
İşte Emniyet Teşkilatının gelmiş olduğu nokta da ulaşmış olduğu sürecin
panoraması...
Türk Polisi yakalamış olduğu çizgiyi, “Atatürk ve Cumhuriyet” ilkeleri rotasından sapmadan kazanımlarını daha da ileriye taşıyarak, kurumsal statüsünü de müsteşarlık düzeyine/özerk bir yapıya ulaştırmalıdır. 10/Nisan/2009
Remzi KOÇÖZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.